30 Ekim 2024 Çarşamba

2. TBMM Dönemi Gelişmeleri

I. TBMM’si hedef olarak yurdun düşmandan kurtarılması ve bağımsızlığının gerçekleşmesini alan kişiler tarafından oluşmuş, bağımsızlık gerçekleştikten sonra özellikle saltanatın kaldırılmasıyla eski düzen yanlıları Mustafa Kemal’e ters düşmüşlerdir. Dolayısıyla Kurtuluş Savaşı’nın zor koşulları altında yıprandığı kabul edilen I. TBMM’nin yenilenmesi için 23 NİSAN 1923’de seçime gidilmiştir. Meclis içerisinde kan değişimi olarak kabul edebileceğinden bu durum ileri görüşlü dinamik milletvekillerinin seçilmesini sağlamıştır. 9 AĞUSTOS 1923 yılında ise; Mustafa Kemal Müdafa-i Hukuk Grubu’nu esas alarak ilk parti olan HALK FIRKASI‘nı kurdu. 11 AĞUSTOS 1923’de çalışmalarına başlayan II. TBMM, 23 AĞUSTOS 1923 de LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI’NIonaylamıştır. 13 EKİM 1923’de de ANKARA‘nın başkent olduğunu kabul etti.

CUMHURİYET’İN İLÂNI (29 EKİM 1923)

I. Meclis ulus egemenliğine dayalı kurulmuş olmasına rağmen halkın tepkilerini gözönünde bulundurarak Cumhuriyeti ilan edememişti. Kurtuluş savaşından sonra Meclis hükümeti sisteminin işlemez hale geldiği ve hükümet bunalımı yaşandığı bir dönemde Cumhuriyet ilan edilmiş ve Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı ilan edilmiştir. Cumhuriyet ilan edilmek suretiyle;

  • Rejimin adı konulmuştur.
  • Devlet başkanı sorunu çözülmüştür.
  • Kabine sistemi getirilmiştir.
  • Gerçekleştirilmesi düşünülen inkılaplara ortam hazırlanmıştır. (Böylelikle saltanatın kaldırılmasından kaynaklanan sorunlar çözüme kavuşmuştur.)
HALİFELİĞİN KALDIRILMASI (3 MART 1924)


Saltanatın kaldırılmasından sonra eski rejim yanlıları halifenin etrafında toplamaya başlayınca halifede dini ve siyasi gücünü artırabilmek için bu durumu desteklemiştir. Üstelik halifelik cumhuriyet ilkesiyle bağdaşmıyordu. Ancak ordudan gelecek tepkiler gözönüne alınarak İzmir’deki bir tatbikat esnasında komutanların görüşünün alınmasından sonra 3 MART 1924′de halifeliğin kaldırıldığı açıklandı. Aynı gün Laik devlet düzenini gerçekleştirmek maksadıyla Seriye ve Evkaf Vekaleti (Din İşleri Başkanlığı) Erkan-ı Harbiye kaldırıldı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi. laik devlet düzenine geçişteki en büyük engel kalkmış oluyordu.

ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ

CUMHURİYET HALK FIRKASI (9 AĞUSTOS 1923)

Mustafa Kemal Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’ni temel alarak bu partiyi kurdu. Bütün devrimleri bu partiye dayanarak gerçekleştirdi ve halka benimsetti.

Meclis içinde bir tek partinin varlığıyla halkm bütününe ulaşılamayacağı için bir muhalefet partisine ihtiyaç duyuldu. Ancak ilk muhalefet partisi olarak kurulan bu parti Mustafa Kemal’e ve yeniliklerine karşı olan gerici çevrelerin merkezi haline geldi. Kurtuluş Savaşma katılan ordu komutanları Kurtuluş Savaşının getirdiği bir sorumluluk sonucu olarak aynı zamanda milletvekili idiler. Bu kişiler saltanat ve hilafet yanlısı harekete yönelerek, demokratik gelişmeleri ve devrimleri kavrayamadılar. Mustafa Kemal orduyu siyasetten ayırmak için bu ordu komutanlarından ya komutanlığı ya da milletvekilliğini tercih etmelerini istedi. (Musul üzerine yürüme hazırlığı sırasında ordular komutansız kaldı.) Eski düzen yanlıları partiye girdi parti devrimlere karşı çıktı İngilizler Musul konusunda Türkleri engellemek için Doğu Anadolu’nun güneyinde tampon bir Kürt devletini destekleyerek Şeyh Sait İsyanı’nın çıkmasında etkili oldu. Bu isyan kısa sürede Cumhuriyete ve Laikliğe de karşı olanlarca desteklenince de büyüdü, geniş alanlara yayıldı. Fethi Okyar bu isyanı bastırmada başarısız oldu. Yerine İsmet İnönü getirildi.

  • Musul üzerine hazırlanan ordu isyanı bastırmakla görevlendirildi.
  • Bölgede kısmi seferberlik ilan edildi.
  • Hıyaneti Vataniyekanununa ek olarak Takrir-i Sukun yasası çıkarıldı
  • Rejimi eleştirmek yasaklandı.
  • İstiklâl Mahkemeleri kuruldu. Sonucunda;
    • Musul kaybedildi.
    • Demokrasinin bütün kurallarıyla işleyemeyeceği anlaşıldı.
    • Çok partili hayata geçiş başarısızlıkla sonuçlandı.

 

MUSTAFA KEMAL’E SUİKAST GİRİŞİMİ (16 HAZİRAN 1926)


Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kapatılmasından sonra Mustafa Kemal’e muhalefet yapan eski ittihat ve terakkicilerden bir grup suikast planı hazırladı. Mustafa Kemal’in İzmir’e gelişi 1 gün gecikince suikast ortaya çıktı.

  • Yeniden İstiklâl mahkemeleri kuruldu.
  • İttihatçılık tamamen tasfiye edildi.
  • Bu hareket Mustafa Kemal’in şahsından çok yeniliklerine ve Cumhuriyetine karşı kabul edilmektedir.

SERBEST CUMHURİYET FIRKASI (12 AĞUSTOS 1930)
Mustafa Kemal tam bir demokrasi için meclisteki tek partinin yanı sıra hükümetin denetlenebilmesi için yeni bir partiye gerek olduğunu düşünmüştür. 30’lu yıllarda dünyada büyük bir ekonomik bunalımın aşılmasında yeni, kadrolarada, fikirlere de ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. (Liberalizm serbest ekonomi) Fethi Okyar Bey’e devrimlere karşı olmama koşuluyla parti kurma izni verildi. Parti ekonomi de Liberal bir politika izleyecekti. Kısa bir süre sonra partiye eski düzen yanlıları sızınca partinin amacından saptığını gören Fethi Okyar 18 ARALIKLI1930’da partiyi kapattı.
MENEMEN OLAYI (23 ARALIK 1930)
Serbest fırkanın kurulmasından sonra çalışmalarını hızlandıran gericiler (Nakşibendi Tarikatı üyeleri) “Din elden gidiyor, şeriat isteriz” sloganlarıyla halkı kışkırtmışlardır. Öğretmen Asteğmen Kubilay’ı ve askerlerini şehit ettiler. Cumhuriyet rejimine yönelik bu isyanda bastırılmıştır.

ANAYASA’DA LAİKLİK

21 ANAYASASI: Güçler Birliği ilkesine dayanan bir anayasadır. (TBMM şeriat yetkilerini yerine getirir.) sözüyle saltanat ve hilafet makamını dışladığı için laikliğe bir olumlu adım atılmasına rağmen laik değildir
24 ANAYASASASI: Güçler Birliği yerine Güçler Ayrılığı’na yönelmistir. Yargının bağımsızlığı yolunda ilerleme başlatılmıştır. Ancak halifeliğin kaldırılmasından sonra çıkabilecek tepkileri önlemek amacıyla anayasaya“devletin resmi dini İslamdır” maddesi konulmuştur. Bu madde 1928’de anayasadan çıkartıldı. Anayasa laikleşti ancak laik kelimesi 1937’de anayasaya konuldu. Aynı gün temel ilkelerde anayasaya yerleştirildi. Anayasayla yapılan diğer değişiklikler şunlardır.

  • 1930’da Türk kadınına Belediye seçimlerinde seçme hakkı tanındı.
  • 1934’de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi.
  • 1937’de ilk öğretimin zorunlu ve parasız olduğu kabul edildi.
  • 1937’de ülkedeki bütün vatandaşlara Türk denilmesi kabul edildi.
  • 1945’de Anayasa Türkçeleştirildi.

61 ANAYASASI: Cumhuriyet tarihimizin en ileri demokratik anayasasıdır. TBMM ve senato meclisleri vardır. 1982 Anayasasında senato meclisi yer almamıştır,,
OSMANLI DEVLETİNDE HUKUK

Hukuk dini esaslara dayalıdır. Müslümanlar; İslam kurallarına, Hristiyanlar ise, kapitülasyonlar, Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı’yla kendilerine tanınan kurallara bağlıdır. Yani hukuk birliği yoktu. İslam hukukunda da mezhep bölünmeleri nedeniyle birlik yoktu. İslam hukuku gelişimini durdurmuş sorunlara cevap veremez olmuştu. Kadılar hem savcı hem de yargıçlık konumundaydılar. Bu durum hukukun bağımsız karar verme hakkına aykırıydı. Tanzimatla birlikte Batılı anlamda yasalar yapıldıysa da eski teokratik yasalarla çelişti ve çatışmalar çıktı. Ahmet Cevdet Paşa’ya Mecelle adıyla bir Osmanlı Medeni Kanunu hazırlatıldı. Dini kurallara dayalı bu kanun aile ve miras hukukuyla ilgiliydi. Yani artmakta olan toplumun sorunlarına yeterince cevap veremedi.

DEVLETİN YAPISINDA LAİKLEŞME
  • Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)
  • Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923)
  • Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)
  • Şeriye ve Evkaf vekaletinin kaldınlması: Din işleri başkanlığıdır. Evkaf başkanlığı ve dinsel kurumlarla ilgili vakıfları yönetiyordu. Bu kurumlar kaldırılınca ibadet işlerinde halka yardımcı olmak için diyanet işleri başkanlığı kuruldu.
  • Tevhidi Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924) : Eğitim ve öğretimin birleştirilmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanması ve medreselerin kaldırılmasıyla laik eğitimin temelleri atıldı.
  • Tekke, zaviye ye türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
  • Medeni Kanunun Kabulü (17 Şubat 1926) : İsviçre Medeni Kanunu toplumumuzun yapısına uygun hale getirilerek kabul edilen medeni kanunla şu değişiklikler sağlandı:
    • Kişi hakları
    • Kadın – erkek eşitliği
    • Çocukların kız erkek ayrımı yapılmadan mirastan eşit pay alması
    • Tek kadınla evlilik esası
    • Resmi nikah ve boşanma hakkının kadına da tanınması
    • Ceza hukukumuz İtalya’dan, mahkemelerin muhakeme usulü Almanya’dan alınmıştır.
EĞİTİM
  • Tevhid-i Tedrisat Kanunu
  • Medreselerin kaldırılması: Türkçeye uymayan ses uyumu kaldırılarak Türkçe’ye uygun kolay okunup yazılan Latin harfleri kabul edildi. Arap kültürünün etkisinden kurtulduk.
  • İlk öğretim okulları ve öğretmen okulları artırıldı.
  • 1925 yılında T.C İlk Üniversitesi Ankara Hukuk Fakültesi açıldı.
  • Orta Anadolu’nun ilk tarım bilimleri okulu olan Ziraat Enstitüsü kuruldu.
  • Milli sanat anlayışını geliştirmek için konservatuar ve sanat akademisi kuruldu.
  • Ankara’da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi kuruldu.
  • Osmanlı dönemi Üniversitesi olan Darülfünun kapatılarak İstanbul Üniversitesi kuruldu.
  • İlköğretimzoranlu ve parasız hale getirildi.
  • Türk Tarih Kurumu kuruldu: Osmanlıda yalnız İslam tarihiyle Osmanlı tarihi araştırılıp okutuluyordu. Mustafa Kemal Türk milletinin tarihinin derinliğine uzanan geçmişini araştırmak, Avrupalıların Sarı ırk iddiasını çürütmek ve uygarlığa yön verdiğini ortaya çıkarmak için bu kurumun oluşumunu sağladı.
  • Türk Dil Kurumu 1932 Dil birliğinin sağlanması, Türk Dilinin yabancı dillerin egemenliğinden kurtulması ve gelişmesi için kuruldu.
TOPLUMSAL YAŞAYIŞIN DÜZENLENMESİYLE İLGİLİ YENİLİKLER

  • Tekke, zaviye vetürbelerin kapatılması. (30 Kasım 1925)
  • Kılık Kıyafet ve Şapka Kanunu (25 Kasım 1925)
  • 1930 yılında Belediye seçimlerinde kadınlara seçme hakkı tanınması
  • 1934 yılında kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması
  • 1925 yılında Hicri takvimin yerine Miladi takvimin kabulü
  • 1931 yılında Arşm ve endaze yerine metre sistemi getirildi.
  • 1934 yılında soyadı kanunu çıkarıldı.

İZMİR İKTİSAT KONGRESİ (17 Şubat – 4 Mart 1923)
Bu kongrenin toplanma amacı ekonomik kalkınma için ortak amaç ve yöntemler belirlemektir.

  • Özel teşebbüse kredi sağlayacak 2 devlet bankası kurulacaktı.
  • Küçük işletmeler süratle fabrikalara dönüştürülecekti.
  • Yabancı sanayi ile yarışabilecek gelişmeler sağlanacak yabancı tekellerinden kaçınılacaktı.
  • Demiryollarının süratle yapılmasına çalışılacaktı.

Kongrede aynı zamanda Milli Ekonomi İlkesi (Misak-ı İktisadi) kabul edildi. Bu ilkenin amacı tam bağırnsızlığımızın içerde ekonomik bağımsızlığa dönüştürülmesidir. Kendi çaba ve kaynaklarımızla tam bağımsızlığımızdan ödün vermeden kalkınmayı sağlamalıyız. Özel sektör başarılı olamayınca devletçilik ilkesi doğdu. 1933-1939 yılları arasında I. Beş Yıllık Kalkınma Planı başarıya ulaştı.

SANAYİDE YENİLİKLER
    • Özel sektörün sanayiyi geliştirmesi için 1927’de Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarıldı. Ancak yeterli sermaye ve kadro bulunamadığından istenilen sonuca ulaşılamadı. Bunun üzerine devletçilik ilkesi doğdu.
    • Sanayi alanında gelişimi sağlamak amacıyla Sanayi ve Maden Bankası kuruldu (1925). Bu banka daha sonra Sümerbanka devredilmiştir) 1933.
    • I. Beş Yıllık Kalkınma Planı gereğince Malatya, Kayseri ye Bursa’da Merinos dokuma, fabrikası kuruldu. Tekstil sanayinin temeli atıldı.
  • İlk kez ağır sanayi atılımı için Zonguldak’da, Karabük’de demir-çelik fabrikası kuruldu.
  • Madencilik alanında bilimsel araştırma yapabilmek için MTA kuruldu.
  • Paşabahçe cam fabrikası kuruldu.
  • Gemlik’de yapay ipek fabrikası kuruldu.
  • Beykoz’da deri fabrikası kuruldu.
  • İzmit’de büyük kağıt sanayi kuruldu.

Sonraki Haber

İhtiyaç Yayınları TG – Çözümleri Açıklamalı

            İHTİYAÇ YAYINLARI TG_2-2 İHTİYAÇ YAYINLARI TG_3-3 İHTİYAÇ YAYINLARI TG_4-4 …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.